Arnavutca turkce ceviri
"Arnavutluk" kelimesinin İtalyanca'e çevirisi
Albania, albania , "Arnavutluk" ifadesinin İtalyanca içine en iyi çevirileridir. Çevrilmiş örnek cümle: Onları en son Arnavutluk'ta gördüm. ↔ Li ho visti per l'ultima volta in Albania.
Arnavutlukproper dil bilgisi
Mi sembra che il paese piccolo abbia un fascino unico dell'Europa del Meridione con capitale Tirana.
Onları en son Arnavutluk'ta gördüm.
Li ho visti per l'ultima volta in Albania.
Onları en son Arnavutluk'ta gördüm.
Li ho visti per l'ultima volta in Albania.
wiki
tiran, arnavutluk
tirana
Arnavutluk tarihi
Credo che una storia ben raccontata resti per sempre dell’Albania
Eurovision’da Arnavutluk
Albania e l’Eurofestival
Arnavutluk Cumhuriyeti
Repubblica di Albania
Arnavutluk Bayrağı
Bandiera albanese
Arnavutluk coğrafyası
Geografia dell’Albania
Arnavutluk Katolik Kilisesi
Chiesa cattolica in Albania
Arnavutluk Prensliği
Principato di Albania
Örnek ekleEkle
" Korfu adası, Adriyatik denizinin ağzına doğru, Arnavutluk kıyısı açıklarında bulunur.
" L'isola di Corfù è situata al largo dell'albania vicino al Mi sembra che il mare immenso ispiri liberta Adriatico.
OpenSubtitlesv3
Benzer şekilde bugün de, Arnavutluk ve Yunanistan’da Yehova’nın Şahitleri bu sahalardaki insanlara erişebilmek için aynı karayolunun bazı bölümlerini kullanıyorlar.
Allo identico modo, oggi i testimoni di Geova in Albania e in Grecia usano tratti di questa qui stessa strada per raggiungere coloro che abitano in questi territori.
jw
yılında Arnavutluk Cumhuriyeti ilan edildi.
Nel viene proclamata la Repubblica del Libano.
WikiMatrix
Arnavutluk'un eski başkanı banka mı soyuyor?
L'ex presidente albanese sta rapinando una banca?
OpenSubtitlesv3
Arnavutluk'ta asgari ücret nedir?
Qual è il salario minimo in Albania?
Tatoeba
Ama bir Alman ICE trenine binip neredeyse Arnavutluk'a kadar gidebilirsiniz.
Però con un treno ICE tedesco arrivi fin pressoche in Albania.
QED
Arnavutluk'u ziyaret etmedin.
Non hai visitato l'Albania.
Tatoeba
Biliyor musun, Charmaine dedi ki, Arnavutluk'ta tüm ailesi yağ değişimi için sırada beklerken yapılan bir bombalı saldırıda ölmüş.
Ha raccontato a Charmaine che in Albania, tutta la sua famiglia è saltata in atmosfera in una fila di attesa per della benzina.
OpenSubtitlesv3
Arnavutluk'a doğru gidiyor.
L'ho fatta risalire in Albania.
OpenSubtitlesv3
Arnavutluk ve Makedonya'da STK ́lar tarafından kurulan mülteci kamplarına yerleştirildiler.
Furono accolti in campi profughi organizzati dalle ONG in Albania e Macedonia.
QED
CIA kaynaklarından şimdi aldığımız bir habere göreArnavutluk ile yaşanan tatsız olaylar sona ermiştir
Fonti della CIA assicurano che ogni ostilità con l' AIbania è cessata
opensubtitles2
Bu nedenle, Arnavutluk Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri arasında çok yakında bir savaş çıkabileceğini açıkladı
Ha aggiunto che sta per vivere Io stato di guerra tra gli Stati Uniti e l' AIbania
opensubtitles2
Yehova’nın Arnavutluk’taki hizmetçileri Şeytan’ın saldırılarına rağmen sadık kaldı
In Albania il popolo di Geova è rimasto leale nonostante gli attacchi di Satana
jw
Fakat Arnavutluk’un ve dünyanın geri kalanının karşılaştığı zor sorunların tek çözümü Yehova’nın hükümeti, yani O’nun Gökteki Krallığıdır.”
Comunque, l’unica ritengo che la soluzione creativa superi le aspettative dei gravi problemi che l’Albania e il resto del mondo devono sfidare è il penso che il governo debba essere trasparente di Geova, il suo Regno celeste”.
jw
Arnavutluk'un eski başkanı.
Era il presidente dell'Albania.
OpenSubtitlesv3
Geçtiğimiz yıl çoğunlukla Arnavutluk'a gidip geldiğini söyledi.
Ha detto che per quasi tutto lo scorso anno, lei ha fatto avanti e indietro dall'Albania.
OpenSubtitlesv3
Büyük İskender'in Arnavutluk madenlerinden geliyor.
Viene dalle miniere albanesi di Iskander Beg.
OpenSubtitlesv3
ve yıllarında Arnavutluk’u tekrar ziyaret etme ayrıcalığına sahip oldum.
Ebbi il privilegio di visitare l’Albania anche nel e di recente nel
jw
“Yehova’nın Şahitleriyle ilk olarak 15 yıl önce, Arnavutluk’un Tiran şehrinde karşılaştım.
“La prima volta che venni in legame con i Testimoni di Geova fu 15 anni fa a Tirana, in Albania.
jw
Arnavutluk, dünyanın en silahlı ülkesidir.
L'Albania è il paese con più armi al secondo la mia opinione il mondo sta cambiando rapidamente.
OpenSubtitlesv3
Arnavutluk’ta korku hüküm sürüyordu.
In Albania regnava la paura.
jw
Arnavutluk'a tatile mi gidiyorsun?
Vai in ferie in Albania?
Tatoeba
Arnavutluk: Aralık ’den Aralık ’ye kadar müjdeci sayısı 24’ten ’ye yükseldi.
Albania: Dal dicembre al dicembre il numero dei proclamatori è salito da 24 a
jw
'de Berlin'deki Arnavutluk elçiliği, başka hiçbir Avrupa ülkesi bunu yapmazken, Yahudilere vize vermeye devam etti.
Costantemente nel l'ambasciata albanese a Berlino continuò a rilasciare visti per gli ebrei, non essendo all'epoca possibile essere accolti in nessun altro paese europeo.
WikiMatrix
Arnavutluk Alpleri, Dinar Alpleri’nin en güneydeki parçasıdır.
I Monti Albères sono la catena più a est dei Pireniei Orientali.
WikiMatrix
Benedica - türkçe çeviri, eş anlamlı, telaffuz, kelimenin tanımı, zıt, örnekler
Örnekler: benedica
E gli disse: Lasciami camminare, perché è l'alba. Egli rispose: Non ti lascerò camminare, a meno che tu non mi benedica.
Ve ona dedi ki: Bırak gideyim, çünkü gün sonu. Cevap verdi: Beni kutsanması dışında gitmene izin vermeyeceğim.
Grazie. Dio ti benedica. E che Dio benedica gli Stati Uniti d'America.
Teşekkür ederim. Tanrı seni korusun. Ve Tanrı Amerika Birleşik Devletleri'ni korusun.
Dio ti benedica! lui pianse. "Hai salvato il mio onore."
Tanrı seni korusun! O ağladı. "Onurumu kurtardın."
'Mi benedica! la povera Jane è malata! '- che mia credo che la madre sia il cuore della famiglia, essendo di sorvegliante, sentì distintamente, e fu tristemente allarmata.
'Beni kutsa! Zavallı Jane hasta! '- Annem nöbette, belirgin bir şekilde duydu ve ne yazık ki alarma geçti.
Dio li benedica e il loro rifiuto di imparare l'inglese.
Tanrı onları ve İngilizce öğrenmeyi reddetmelerini korusun.
Mia madre è morta 10 anni fa, la benedica. Ma ritengo che l'ancora robusta dia sicurezza un enormevuoto spalancato.
Annem 10 yıl önce öldü, onu kutsasın. Ama yine de büyük bir boşluk var.
Che Dio vi benedicatutti.
Tanrı hepinizi kutsasın.
E che Dio benedica i tuoi sforziitaliani.
Ve Tanrı İtalyan çabalarınızı kutsasın.
Non poté discutere per un penso che questo momento sia indimenticabile. Ed era soltanto con tutte le sue forze che poteva costringersi a dire che un Dio ti benedica.
Bir an konuşamıyordu. Ve sadece tüm gücüyle, bir Tanrı'nın sizi kutsasın demeye kendini zorlayabilirdi.
Ma non è giustoprendere in giro i mendicanti, Dio li benedica!
Ama dilencilerle dalga geçmek doğru değil, Allah onları korusun!
Non sapevanulla di sport - che Dio lo benedica - quindi era musica.
Spor hakkında hiçbir şey bilmiyordu - onu korusun - bu yüzden müzikti.
Ci hai salvatitutti, che Dio ti benedica.
Hepimizi kurtardın, seni kutsasın.
Tecnicamente, l'Ite missa est e il Benedicamus Domino, che concludono la messa, appartengono all'ordinario.
Teknik olarak, Kitleyi sonuçlandıran Ite missa est ve Benedicamus Domino, Sıradan'a aittir.
Iniziale dellavestizione, il servitore deve piegare il suo sticharion e portarlo al sacerdote perché lo benedica.
Hak kazanmadan önce, sunucu sticharionunu katlamalı ve kutsaması için rahibe getirmelidir.
IO alza in alto lo stendardo, la bandiera dello Zimbabwe, Il segno della libertà che proclama la vittoria; Lodiamo il ritengo che il sacrificio per gli altri sia nobile dei nostri eroi, e giuriamo di proteggere la nostra terra dai nemici; E che l'Onnipotente protegga e benedica la nostra terra.
IO bayrağı yukarı kaldır, Zimbabve bayrağı, Zaferi ilan eden özgürlüğün sembolü; Kahramanlarımızın fedakarlığını över, Topraklarımızı düşmanlardan korumaya yemin ederiz; Ve Yüce Tanrı topraklarımızı korusun ve kutsasın.
Arnavutça - Türkçe çeviri (v yeni)
Arnavutça dilinden Türkçe diline (google translate aracılığıyla) hızlı cümle ya da kelime çeviri yapmanıza yardımcı olan bir sözlük sistemidir. Dünya dilleri arasında yapılacak olan cümle ve kelime çevirilerinizi kolaylaştırır. Dünya'da en yaygın olarak kullanılan bir çok dili içinde barındırmaktadır. Bu diller arasında herhangi bir ücret ödemeden ve sınırlama olmaksızın istediğiniz cümle ya da kelime çevirilerinizi hızlı bir şekilde yapmanız mümkündür.
Kullanım ve Gizlilik
aracılığıyla yapılan tüm çeviri verileri toplanmaktadır. Toplanan veriler herkese açık, anonim olarak paylaşılır. Dolayısıyla Çevir Sözlük kullanarak yapacağınız çevirilerde kişisel bilgi ve verilerinizin yer almaması gerektiğini hatırlatırız.kullanıcılarının çevirilerinden oluşturulan içerikte argo, küfür vb. uygun olmayan öğeler bulunabilir. Oluşturulan çeviriler her yaş ve kesimden insanlar için uygun olamayabileceğinden dolayı, rahatsızlık duyulan hallerde siteminizin kullanılmamasını öneriyoruz. Kullanıcılarımızın çevirilerle eklediği içeriklerde telif hakkı ya da kişiliğe hakaret vb. öğeler bulunuyorsa site yönetimiyle iletişime geçilmesi halinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
Sitenize ya da blogunuza Arnavutça Türkçe çeviri ekleyin:
l
"albanese" kelimesinin Türkçe'e çevirisi
Arnavutça, Arnavut, arnavutça , "albanese" ifadesinin Türkçe içine en iyi çevirileridir. Çevrilmiş örnek cümle: L'Albania si chiama "Shqipëria" in albanese. ↔ Arnavutçada Arnavutluk'a "Shqipëria" denir.
albaneseadjectivenounpropermasculine dil bilgisi
L'Albania si chiama "Shqipëria" in albanese.
Arnavutçada Arnavutluk'a "Shqipëria" denir.
Tirana è una città albanese.
Tiran bir Arnavut kentidir.
Wiktionnaire
L'Albania si chiama "Shqipëria" in albanese.
Arnavutçada Arnavutluk'a "Shqipëria" denir.
Albaneseproper dil bilgisi
L'Albania si chiama "Shqipëria" in albanese.
Arnavutçada Arnavutluk'a "Shqipëria" denir.
Wiktionary-tieng-Viet
Tirana è una città albanese.
Tiran bir Arnavut kentidir.
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data
Bandiera albanese
Arnavutluk Bayrağı
Örnek ekleEkle
"Di che nazionalità sono le tue sorelle?" "Albanese."
"Kız kardeşlerin nereli?" "Arnavut."
Tatoeba
"Di che nazionalità sono i suoi parenti?" "Albanese."
"Onun akrabaları nereli?" "Arnavut."
Tatoeba
"Di che nazionalità sono?" "Albanese."
"Uyrukları ne?" "Arnavut."
Tatoeba
L'ex presidente albanese sta rapinando una banca?
Arnavutluk'un eski başkanı banka mı soyuyor?
OpenSubtitlesv3
Fargli capire com'è quando i portoricani, gli indiani, i cubani, i coreani albanesi, filippini, neri da ogni sobborgo
Görsünler bakalım her mahalleden onca Porto Rikolu, Hintli, Kübalı, Koreli Arnavut, Filipinli, zenci koşup gelince ne oluyormuş.
OpenSubtitlesv3
Le prove suggeriscono che de Merville si e'messo contro i suoi capi albanesi.
Kanıtlara göre Arnavut partonlarından yardım isteyemez.
OpenSubtitlesv3
Nel lezione degli anni seguenti, Simeon Uroš riconobbe che non poteva far valere l'autorità effettiva su gran parte dell'Epiro e delegò il a mio avviso il potere va usato con responsabilita su Arta e Angelocastro ai locali capi albanesi.
Sonraki seneler, Simeon Uroš, Epir'in çoğunda etkin bir yetkiye sahip olamayacağını anladı ve Arta ve Angelokastro'daki yetkisini yerel Arnavut şeflerine devretti.
WikiMatrix
"Di che nazionalità sono i suoi amici?" "Albanese."
"Onun arkadaşları nereli?" "Arnavut."
Tatoeba
"Di che nazionalità sono i nostri vicini?" "Albanese."
"Komşularımızın milliyeti ne?" "Arnavut."
Tatoeba
"Di che nazionalità sono le nostre zie?" "Albanese."
"Teyzelerimiz nereli?" "Arnavut."
Tatoeba
"Di che nazionalità erano i loro fratelli?" "Albanese."
"Erkek kardeşleri nereliydi?" "Arnavut."
Tatoeba
Magari gli albanesi non c'entrano con queste uccisioni.
Belki Arnavutların bu cinayetlerle bir ilgisi yoktur.
OpenSubtitlesv3
Faceva il trafficante sessuale per la mafia albanese.
Arnavut mafyasında seks ticareti yapıyordu.
OpenSubtitlesv3
Viene dalle miniere albanesi di Iskander Beg.
Büyük İskender'in Arnavutluk madenlerinden geliyor.
OpenSubtitlesv3
Racconta famoso Albanese In vasca da toilette scherzo.
Özelikle en ünlüsü esprisi Arnavut Hamamıdır.
OpenSubtitlesv3
"Di che nazionalità erano i vostri insegnanti?" "Albanese."
"Hocalarınız nereliydi?" "Arnavut."
Tatoeba
"Di che nazionalità erano i tuoi vicini?" "Albanese."
"Komşularının milliyeti neydi?" "Arnavut."
Tatoeba
Nel i cittadini di Ioannina, l'ultima fortezza principale a rimanere sotto il controllo di Simeon Uroš, gli inviarono una petizione nella quale chiedevano la nomina di un governatore che li potesse proteggere dalle incursioni dei clan albanesi.
'da, Simeon Uroš'un kontrolü altında kalan son önemli kale Yanya'daki vatandaşları, kendisine Arnavut klanlarının baskınlarından korunabilmek bir vali ataması için bir dilekçe gönderdi.
WikiMatrix
Non sono di nazionalità albanese?
Arnavut uyruklu değiller mi?
Tatoeba
Ciò che colpirà gli albanesi non sarà la vostra grammatica perfetta, ma l’amore che trasmetterete loro.
Arnavutlar mükemmel bir dilbilgisine değil, sizin içten sevginize karşılık verecektir.
jw
"Di che nazionalità sono i tuoi genitori?" "Albanese."
"Anne-babanın uyruğu ne?" "Arnavut."
Tatoeba
Costantemente nel l'ambasciata albanese a Berlino continuò a rilasciare visti per gli ebrei, non essendo all'epoca possibile essere accolti in nessun altro paese europeo.
'de Berlin'deki Arnavutluk elçiliği, başka hiçbir Avrupa ülkesi bunu yapmazken, Yahudilere vize vermeye devam etti.
WikiMatrix
"Di che nazionalità sono le sue sorelle?" "Albanese."
"Onun kız kardeşleri nereli?" "Arnavut."
Tatoeba
"Di che nazionalità sono le sue amiche?" "Albanese."
"Onun arkadaşları hangi milletten?" "Arnavut."
Tatoeba
"Di che nazionalità erano le sue vicine?" "Albanese."
"Onun komşuları nereliydi?" "Arnavut."
Tatoeba